Partisiz Yönetim

(Ferruh Dalgıç) (Facebook)

29 Nisan 2016 ·

1955 doğumluyum .
1970 yılında siyasetle tanıştım.
1975 senesine kadar amatörce ilgilendim.
1977 senesinde askerden dönünce aktif siyasetle ilgilendim ve partiye üye oldum.
Sırasıyla mahalle yönetimi ,mahalle temsilcisi,ilçe yönetim yedek üyeliği,ilçe yönetimi asil üyeliği,ilçe başkan yardımcılığı ilçe belediye meclis üyeliği görevlerinde bulundum. Beş yıl iktidar beş yılda muhalefet meclis üyeliği yaptım.Uzun lafın kısası 35 yıl aktif siyasetle uğraştım.Aktif olmasa da siyasetle ilgim devam ediyor.Çünkü siyaset bir nevi halka ve ülkeye hizmettir.
Şu andan sonra aktif siyasette görev almayı artık düşünmüyorum.
Siyasetten nefret ettiğim için değil.Ben şuna inanıyorum ve tatbik ediyorum.
Nasıl ki profesyonel sporun bırakılma bir zamanı varsa.Aktif siyasetin bırakılma bir yaşı olmalı. Kendini bilen siyasetçi bu yaşı kendi tespit etmeli.
Yaşı kemale eren kişi geri çekilmesini bilmeli ,bilmeli ki arkadan gelen geçliğe meydanı bırakmalı. Gençliğin önünde kütük ve takoz olmamalı.
Siyasete devam edecekse ağabey olarak devam etmeli,yol gösterici,nasihat edici, gerektiği zaman kulak çekici olmalı.
İllaki toplumun içinde olmak istiyorsa bir sivil toplum kuruluşunda görev almalı.
Elimden geldiği kadar bu söylediklerimi hayata geçirmeye çalıştım.

Yukarıda yazdıklarım kendimi övmek için değil, beni tanımayanların siyasetin içinde ne kadar yer aldığımı anlatmak içindir.

Esas değinmek istediğim konu ise başlıktan anladığınız gibi
PARTİSİZ YÖNETİM
Bu konuyu toplumumuzda tartışmaya açmak istiyorum.
Yılların verdiği tecrübe ve yaşadıklarım beni çok partili demokratik sistemin ve mevcut siyasi yapının bazı yanlışlıkları olduğu kanaatine vardırdı.
Öncelikle özlediğim sistemi anlatayım ki baştan yanlış anlaşılma olmasın.

Olmazsa olmazın şunlardır.
1- Hukuk devleti
2- Cumhuriyet
3- Demokrasi

İlk önce partinin sözlük anlamını inceleyelim.
Sözlükte “bölüm, insan grubu, ayırma, topluluk, fırka ve tümen” gibi anlamlara gelen parti, terim olarak, sosyal hayatta bölünmeyi, parçalanmayı dağılıp çözülmeyi ifade etmektedir.
Hiçte güzel bir anlamı yok.
Bizi ne güzelde kandırdılar çok partili demokratik sistem.
Bölünen, parçalanan, dağılan, çözülen toplum neyi başarabilir. Felsefi olarak incelersek. Toplumsal bir sınıfın temsilcilerinden oluşan, o toplumsal sınıfın, sınıf çıkarlarını, programında politik, ekonomik ve kültürel-eğitsel düzeylerde saptayan, politik girişimlerini ideolojik bakımdan bu çıkarlarda temellendiren ve örgütleyen ve bu çıkarların kabul ettirilmesi için SAVAŞIM yürüten politik örgüt
Sözlük ve felsefi anlamlarını birleştirirsek bölünen, parçalanan, dağılan ve çözülen toplumun birbiri ile mücadele, cedelleşme ve savaşması.

Evet şöyle geriye dönüp bakalım çok partili sistem,bize güzel olarak sunulan sistem, tabiri caizse zehri altın tepsi ile sunarlar. bize de altın tepsi ile sundular.
Artık bir karar vermenin zamanı geldi. geldi de geçiyor bile.Kendimize şu soruyu soracağız bu savaşa,mücadeleye,cedelleşmeye, devam edip sonunda dağılan,çözülen ve sonunda parçalanan bir toplum mu olacağız,yoksa birlikte hep beraber bir bütünlük içinde yükselen lider ülke, örnek bir ülkemi olacağız.
Kendinize şu soruyu sorun çok partili demokratik sistemde ben sistemin neresindeyim.
Ben size söyleyeyim siz bu sistemin hiç bir yerinde yoksunuz.
Siz seçimden, seçime hatırlanır .
Peki istediğiniz kişileri mi seçersiniz,birilerinin istediği kişiyi mi seçersiniz.
Bu sistemde istediğiniz kişiyi siz seçemezsiniz birilerinin istediği kişiyi seçersiniz.
Bu sorumu halka sormuyorum Aktif siyasetle uğraşanlara soruyorum.
Genel başkanı siz mi seçiyorsunuz.
İl başkanını il yönetimini siz mi seçiyorsunuz.
İlçe başkanını ilçe yönetimini siz mi seçiyorsunuz.
Bırakın bunları delegeleri siz mi seçiyorsunuz.
Herkes başını iki elinin arasına alsın bunları düşünsün.
Yukarıda söylediklerimi siz seçmiyorsunuz seçer gibi yapıyorsunuz.
Parti ilçe yönetimlerinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yapanlara soruyorum.sizin söylediklerinizi yukarıdakiler dinliyor mu .Sesinizi duyurabiliyor musunuz.
Tüm halkıma parti üyelerine soruyorum kaçımız partilere aidat ödüyoruz.
Peki siz partiye para vermezseniz kim veriyor.
Bana hazine yardımından bahsetmeyin o ancak genel merkezlere yeter.
Siz bir tek beğendiğiniz genel başkanı seçiyorsunuz.
Siz Demirel’i,Ecevit’i,Erbakan’ı,Türkeş’i,Özal’ı,Erdoğan’ı seçtiniz.
Yani Başkanı seçtiniz. Veya bir başkana kızdığınız için başka başkana oy verdiniz.
Siz hiç bir zaman istediğiniz bir millet vekilini,belediye başkanını ve meclis üyesini seçemediniz.
Sizin önünüze onlar konuldu sizde seçtiniz sözde.
İşte size çok partili demokratik sistem. VATANDAŞ KONU MANKENİ.

Bir başka açıdan inceleyelim siyasi partileri.
Her siyasi partinin içinde idealistler vardır bu inkar edilemez.
Fakat bir de çıkarcılar vardır. o çıkarcılar parti muhalefette iken ortalarda yoktur, ne zaman parti iktidara yaklaşır onlar partiye yamanmaya başlar, hele bir parti iktidarda mı çoğunluğu çıkarcıdır artık yönetimlerin.
İşte böyle bir durumda artık parti ve partililer esas görevlerini unutur çıkar peşinde koşmaya başlarlar.
Çıkar derken işsiz iş bulmak için müteahhit ihale almak için bir odaya ihtiyacı olan kaçak kat atmak için partiye üye olur.
İşte iktidar partilerinin durumu. Partilerin içinde ki idealist kişilerde oy kaygusu ile bu olumsuzluklara ses çıkaramaz. sonunda geri çekilir siyasetten ayrılır.
Artık parti beklentileri olanların eline geçmiştir.
Tabi ki partinin sonu da geliyordur , ve sonu gelir seçimi kaybeder ,yeni parti kazanır onunda sonu bir önceki gibi olur.
İşte çok partili demokratik sistem.

Bir başka açıdan bakalım çok partili sisteme.
Osmanlı . Yıkılmasının onlarca sebebi var, sebepleri burada tek tek sıralamayacağım .sebeplerden biride fırka fırka yani yeni türkcesi parti parti ayrılmaları bu ayrılma sonucu birbirlerine düşmeleridir.

Sizlere bir de şunu hatırlatmak isteri.
Osmanlı çöktü Mondros antlaşmasını imzaladı,peşinden işgal ve Milli mücadele. İstanbul meclisi İngilizler tarafından basıldı ve kapatıldı Meclis Ankara da toplandı .İlk mecliste Milli Mücadeleyi yürüten gazi mecliste PARTİ VAR MIYDI.

Çok partili sistemin tenkit edilecek ve ülkemizdeki partilerin tenkit edilecek o kadar çok tarafı var ama ben bu kadarla yetineceğim.

PARTİSİZ YÖNETİM NASI OLACAK.
Özlediğim devlet yönetiminin en üst makamı yargı olmalı.
Yargı tam bağımsız olmalı.Yargı gücünü anayasa ve kanunlardan almalı.
Yargı anayasaya ve kanunlara dayanarak karar vermeli.
Geçmişte yaşadığımız gibi yargı keyfi taraflı kararlar vermemeli ,bunun için gerekli yasal mevzuat hazırlanmalı.
Tüm kurum ve kuruluşlar devlet başkanı ve millet vekilleri yargı denetimine tabi olmalı.

Devletin şekli cumhuriyet olmalı.

Demokrasiden taviz verilmemeli.

Başkanlık sistemi.

Dar bölge seçim sistemi.

Temsili değil ,doğrudan demokrasi.

Şeffaf yönetim.

SEÇİMLERİ NASIL YAPACAĞIZ.

Biz bu seçime yabancı değiliz Cumhurbaşkanını öyle seçtik,yıllarca muhtarları da öyle seçtik.

İlk önce Belediye başkanını ve belediye meclis üyelerini nası seçeceğiz.
bir ilçede gerekli şartları taşıyan kişiler belediye başkanlığına aday olacak.
ilk turda %50 nin bir üstünde oy alan belediye başkanı olacak.
hiç biri %50 nin bir üstünde oy alamassa ikinci tura % 10 nun üstünde oy alanlar katılacak. ikinci turda da % 50 nin bir üstünde biri oy alamassa üçüncü tura en yüksek oyu alan iki aday katılacak.

Belediye meclisi nası seçilecek.
bu gün olduğu gibi vatandaşın önüne 30 aday koyup bunları toptan seç denmeyecek.
Her mahalle kendi meclis üyesini seçeçek. bir mahalleden gerekli şartlar taşıyan seçilme yeterliliği olan istekliler aday olacak aynı başkan seçimi gibi % 50 nin bir üstünde oy alan mahallenin meclis üyesi olacak.

Merkezi hükümet seçimi
Başbakan yok tek başlı yönetim ister devlet başkanı deyin ister Cumhurbaşkanı deyin ADAYLAR ARASINDA %50 bir üstünde oy alan devlet başkanı olur.

millet vekilleri seçimi dar bölge seçim sistemi.
ülkeyi 550 veya daha fazla seçim bölgesine bölersiniz.
her seçim bölgesi kendi millet vekilini seçer.
aynı 3 turlu seçimle %50 nin bir üstünde oy alan o bölgenin millet vekili olur.

Gayemiz bu ülkeye hizmet etmek mi ,birlik içinde,dirlik içinde fırka fırka ayrılmadan işte size .
HUKUK DEVLETİ , CUMHURİYET VE DOĞRUDAN DEMOKRASİ.

BEĞENİRSENİZ DE YORUM YAZIN TENKİT EDERSENİZ DE YORUM YAZIN. Tartışalım ki doğruyu bulalım.