Seçmenler “İyi Parti” Arayışında

 

Seçmenlerin dörtte birinin yasal zorunluluk, üçte birinin ise “daha kötülerin iktidarından sakınmak için kötülerin iyisine oy vermek amacıyla” sandık başına gittiği ortaya çıktı. Seçmenlerin yüzde 86’sı partilerin halkı temsil etmediğine inanıyor.

İstanbul
NTV-MSNBC VE AJANSLAR

26 Aralık— Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 7 holdingin maddi katkılarıyla hazırlattığı “Seçim Sistemi ve Siyasi partiler Araştırması”, TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan tarafından açıklandı. 2 bin 400 kişiyle yüzyüze anket uygulamasına göre yapılan araştırmaya göre, seçmen kitlesinin neredeyse tek siyasal faaliyeti olarak seçimlerde oy kullanarak gerçekleştirdiği saptandı. Oy verme işlemini, basın yoluyla siyasal bilgilenme izliyor.

Diğer siyasal etkinliklerin tümü seçmen kitlesinin büyük çoğunluğunca ya hiç ya da nadiren gerçekleştiriliyor.
Seçmenlerin 4’te biri zaman zaman, 5’te 3’ü ise hiçbir zaman siyasal tartışmaya girmediklerini ifade ettiler. Kadın seçmenler ise ekeklere göre daha az siyasal faaliyette bulunuyorlar.

Seçmenlerin yarıdan biraz fazlası ülkenin geleceğinde etkili olabileceği inancıyla oy kullanıyor. Seçmenlerin 4’te 1’i ise genellikle sadece yasal zorunluluk olduğu için sandık başına gidiyor.

SEÇMENLER İYİYİ ARIYOR
Araştırmanın “Siyasal Etkinlik ve Bilgi Düzeyi” başlığı taşıyan bölümünde yer alan sonuçlara göre, seçmenlerin yaklaşık 3’te 2’si genellikle belirli bir partiyi destekledikleri ve onu iktidarda görmek istedikleri için oy kullanırken, 3’te 1’i ise “daha kötülerin iktidarından sakınmak için kötülerin iyisine” oy veriyorlar.

Seçmenlerin yaklaşık 3’te 2’si genellikle partizan bir tercihle oy kullanırken, 3’te 1’i seçimlerin olası sonucunu dikkate alarak stratejik bir tercihte bulunuyorlar.

Seçmenin doğru bilgi sahibi olduğu yegane konu ise yüzde 10’luk ülke barajı. Ancak seçmen, yasalarda olmamasına rağmen partilerin ittifak yapabileceğini zannediyor. Bunun da, CHP-DEP, ANAP-BBP ve DYP-MHP örneğinde olduğu gibi, geçmişteki muvazaalı seçim işbirliklerinden kaynaklandığı ortaya çıktı.

Seçim ve siyasal partiler mevzuatı konusundaki tartışmalarla ilgili bilgi düzeyine ilişkin sonuçlara göre

Seçmenlerin büyük bölümünün Siyasi Partiler ve Seçim yasalarının değiştirilmesi konusundaki tartışmalardan haberder oldukları görüldü.

“SİSTEM ÇOK KÖTÜ İŞLİYOR”
Araştırmanın “Türkiye’de Yönetim ve Siyasal Sistem Sorunları” başlıklı bölümünde yer alan sonuçlara göre, bugünkü koalisyon ortakları (DSP-MHP-ANAP) ve DYP dışındaki partilere oy verecek seçmenler arasında sistemin çok kötü işlediği görüşü özellikle güçlü. Seçmenler, Türkiye’de siyasal partiler sisteminin seçim sisteminden de kötü işlediği görüşünde. Yüzde 84’ü bu yönde görüş bildirdi. Çalışmada, seçmenin bugünkü yönetim ve siyaset sorunlarının ortaya çıkmasında 9 önermede toplanan nedenlere ne kadar önem verdiği de araştırıldı.

PARTİLERİN ALDIĞI PUANLAR
Seçim sistemi, siyasal partiler ya da hükümetlerle ilişkili 9 nedenin hepsi önemli bulunurken, 5 üzerinden aldıkları puanlar şöyle:
“Partilerin sadece partiye yakın olan kişilerin çıkarlarını savunmaları/iş takibi yapmaları 4.35, hükümetlerin oy kaybetmemek için kıt kaynakları bol keseden dağıtması 4.33, siyasi partilerin artık halkı temsil etmemesi 4.29, seçim sisteminin güçlü ve istikrarlı hükümetler çıkarmaması 4.24, siyasi partilerde demokratik bir işleyiş olmaması 4.15, seçim sisteminin tüm kesimlerin adil temsiline imkan vermemesi 4.11, siyasi partilerin birbirinden farksız hale gelmesi 4.10, milletvekillerini halkın değil parti liderlerinin seçmesi 4.10, siyasi partilerin başında hep aynı liderlerin olması 4.02.”

KOALİSYONLAR BAŞARISIZ
Seçmenlerin yüzde 72’si koalisyonların başarılı olamayacağı kanısında. Bir partinin tek başına iktidara gelebileceğini düşünenler ise yüzde 35. Türkiye’nin bir süre daha koalisyonlarla yönetileceğine kesin gözüyle bakanların yüzde 66’sı koalisyonların başarısına ihtimal vermiyor. Bu oran genel kitlenin yüzde 42’sine denk düşüyor ve yakın gelecekte başarılı hükümet umudu olmayan geniş bir kesime işaret ediyor.

MESLEKLERE GÖRE KOALİSYON YAPISI
Görüşülen kişilerin üçte ikisi kurulacak bir koalisyon hükümetine siyasal yelpazenin hem sağında, hem de solunda yer alan partilerin katılmasına karşı. Bu soruya verilen yanıtları ayrıştırıcı en önemli etken, seçmenin mesleği ya da işi oldu.

Devlet memurları ve yüksek öğrenimli serbest meslek sahipleri sağ-sol koalisyonlarını daha çok onaylıyor. Esnaf, işçi büro çalışanları, öğrenci ve öğretim üyeleri arasında ikinci önemli etken bügünkü parti tercihi. Bu grupta sağ-sol koalisyonlarını yanlış bulma oranı bugünkü iktidar ortaklarına oy verecek seçmenler arasında düşük.

“PARTİLER İŞLEVİNİ YERİNE GETİREMİYOR”
Araştırmanın “Türkiye’de Yönetim ve Siyasal Sistem Sorunları” başlıklı bölümünde seçmenin Türkiye’de siyasal partiler sisteminin işleyişini beğenmediği ortaya çıktı. Bu olumsuz algılamanın ardında siyasal partilerin hem asıl işlevlerini yerine getirememesiyle, hem de yapılanmasıyla bağlantılı sorunlar olduğu anlaşılıyor.

Türkiye’de siyaset ya da siyasetin saygınlığını yitirmesinin, temelde siyasi partiler rejimi çevresinde tartışılmakta olduğu kaydedilen araştırmada, “Oysa gerek grup toplantılarına katılanların söylemi, gerek anket bulguları Türkiye’de siyasi partilerin birbirinden farksız hale geldiği yolundadır. Seçmenlerin yüzde 80’ine göre bu çok önemli ya da önemli bir sorundur” denildi.

“PARTİLER YAKINLARINI SAVUNUYOR”
Araştırmada, siyasal partilerin yalnızca partiye yakın kişilerin çıkarlarını savunarak, iş takibi yaptığı ve artık halkı temsil etmediği görüşleri, Türkiye’nin yönetim sorunlarını açıklayıcı nedenlerin başlarında sayıldı. Ayrıca, bu bulgunun siyasal partilerin seçmen kitlesinden kopuk olduğu ve asıl işlevlerini yerine getiremediği biçimimlanabileceği de belirtildi.

“PARTİLER HALKI TEMSİL ETMİYOR”
Siyasal partilerin kendi yakınlarının çıkarlarını savunması ve iş takibi yapmasını çok önemli ya da önemli sorun sayanların oranı da yüzde 89 oldu. Partilerin halkı temsil etmemesi de seçmenlerin yüzde 86’sına göre önemli bir sorun. Siyasal partilerin seçmen kitlesinden kopukluğunu düşündüren bir başka bulgu da seçmen kitlesinin yüzde 85’ine göre seçmenin beğenmediği adayların da milletvekili seçilebilmesi.

“PARTİLERDE DEMOKRASİ YOK”
Seçmenlerin yüzde 84’ü siyasal partilerde demokratik bir yapı olmamasını, yüzde 78’i partilerin başında hep aynı liderlerin olmasını çok önemli ya da önemli sorun olarak görüyor. Seçmen kitlesinin yüzde 61’i siyasal partilerde bir lider sultası olduğu, liderlerin partileri diktatörce yönettiği yolundaki ifadeye kesinlikle katıldığını bildirdi. Bu ifadeye toplam katılma oranı yüzde 74. Seçmenlerin yüzde 81’i milletvekillerini halkın değil, parti liderlerinin seçmesi sorununu Türkiye’nin bugünkü siyaset ve yönetim sıkıntılarının ortaya çıkmasında çok önemli ya da önemli olduğunu düşünüyor.

Yürürlükteki seçim sistemiyle ilgili sorunlar kapsamında da seçmenlerin yaklaşık üçte ikisi seçim sisteminin değiştirilmesini önemli buluyor ve tartışılmasında yarar görüyor.

VEKİL ADAYLARI TANINAMIYOR
Bugünkü seçim sistemine yöneltilen en güçlü iki eleştiri seçim çevrelerinin büyüklüğü nedeniyle seçmenin adayları tanımaması yüzde 87, ve seçmenin beğenmediği adayların da milletvekili seçilebilmesi yüzde 85 olarak belirlendi.

Barajın Meclis’te bazı kesimlerin eksik ve bazı partilerin haksız temsiline yol açtığı, hatta oy verdiği partinin barajdan ötürü Meclis’e girememesinin seçmende sisteme karşı güvensizlik yarattığı yolundaki eleştirileri de her beş kişiden dördü yerinde buluyor.

İŞÇİ-MEMUR TEMSİLİ EKSİK
Genel seçmen kitlesinin yüzde 63’ü bugünkü seçim sistemiyle Türkiye’de mevcut ya da kurulabilecek herhangi bir partinin yakın gelecekte tek başına iktidara gelemeyeceği kanısında. Bu soruya verilen yanıtları ayrıştırıcı en önemli etken bugünkü parti tercihi oldu. Türkiye’nin bir süre daha koalisyon hükümetleri ile yönetileceğine kesin gözüyle bakanlar daha çok DSP, MHP, ANAP ve CHP seçmenleri. Seçmenlerin yüzde 72’si de Türkiye’de koalisyonların başarılı olamayacağını düşünüyor. Seçim sisteminin gerek temsilde adaleti, gerek istikrarlı hükümetlerin kurulmasını sağlamaması, Türkiye’nin bugünkü sıkıntılarının çok önemli ya da önemli etkeni olarak görülüyor.

İSTİKRARLI HÜKÜMET ÇIKMIYOR
Seçmenlerin yüzde 86’sına göre seçim sisteminin istikrarlı hükümetler çıkaramaması bugünkü sıkıntıların çok önemli ya da önemli bir nedeni. Seçmenlerin yüzde 81’ine göre seçim sisteminin bütün kesimlerin Meclis’te adil bir biçimde temsil edilmesine elvermemesi bugünkü sıkıntıların önemli bir nedeni. Seçim sisteminin temsilde adaleti ve yönetimde istikrarı sağlama açısından içerdiği sorunlar doğrudan sorgulandığında birinci sırada Meclis’in partilerin istikrarlı hükümetler kuramaması olduğu vurgulandı. Temsil sorunları içinde en önemli görülenleri Meclis’te işçi, memur gibi kesimlerin eksik temsili ve yeterince genç milletvekili olmaması olarak belirlendi.
Ayrıca yüzde 10 ülke barajı nedeniyle bazı partilerin Meclis dışında kalması, sorgulanan yedi sorun içinde dördüncü sırada önemli görüldü. Baraj nedeniyle bazı partilerin Meclis dışında kalmasını en fazla belirtenler Güneydoğu ve Doğu Anadolu seçmenleri oldu.

SEÇMEN PARTİYE DEVLET YARDIMINA KARŞI
Araştırmaya göre, partilere yönelik yaygın bir güvensizlik eğilimi taşıyan seçmen kitlesinin yaklaşık beşte dördü siyasal partilerin devletin mali yardımından yararlanmasına karşı çıkarken, partilere yapılan bağışların da kamuoyuna açıklanmasını istedi. Seçmenlerin yarıya yakını parti içi demokrasinin sağlanmasında önceliği Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılacak düzenlemelere veriyor. Buna yakın bir kesim de çözümü öncelikle partilerin iç dinamiğinde arıyor.

Ayrıca seçmenlerin yüzde 70’i milletvekili adaylarının belirlenmesinde inisiyatifin parti tabanlarında olmasında yana. Seçmenlerin yaklaşık yüzde 85’i oy verdikleri partilerin adaylarını tanımayı önemli sayıyorlar.
Seçmenlerin yüzde 54’ü Türkiye’de parti kapatma rejiminin partileri koruyucu yönde gözden geçirilmesinden yana. Seçmenlerin yarıdan çoğunun ihlali halinde bir partinin hemen kapatılmasını gerekli gördüğü iki yasak “Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı amaçlar güdülmesi” ile “dinin siyasi amaçlar için kullanılması” olarak belirlendi. Görüşülen kişilerin beşte dördü milletvekili dokunulmazlığının tümüyle kaldırılmasından yana görüş belirtti.

“FAZLA SİYASİ PARTİYE GEREK YOK”
Ayrıca seçmenlerin üçte ikisi için seçim sisteminin işlevleri arasında partilerin Meclis’te güçleri oranında temsil edilmesi değil, hükümetin kolayca kurulabilmesi öncelik taşıyor. Seçmenlerin beşte dördü de hükümeti kuran partinin ya da partilerin halkın en az yüzde 50’sinin desteğine sahip olması gerektiğini düşünüyor. Seçmenlerin yüzde 55’i çok fazla siyasal partiye gerek görmüyor. Yine seçmenlerin yüzde 62’si ülke barajının düşürülmesine ya da kaldırılmasına karşı. Seçmenlerin yüzde 81’i seçimlerde oy verecekleri partinin adayları arasında tercihte bulunmaya imkan tanınması önerisini olumlu karşılıyor.

Tercihli oyda büyük çoğunlukça sorun kaynağı olarak görülen sakınca, en çok güç ve para sahibi olan adayların seçilmesine olanak verilmesi olarak belirlendi. Onu sırasıyla medyada tanınmış adayların seçilme şansının artması, dini cemaat ve tarikatların seçimlerde söz sahibi olması, bazı bölgelerde adayların etnik kökeninin önem kazanması ve adaylar arasındaki yarıştan partinin zarar görmesi izledi. Seçmenlerin yüzde 51’i iki turlu seçim sistemini Türkiye için uygun buldu. Araştırmada, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve uzmanlarla yapılan görüşmelerin içeriğine de yer verildi.

KATKIDA BULUNANLAR
TÜSİAD’ın “Seçim Sistemi ve Siyasi partiler Araştırması” Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAM) tarafından, Anadolu Endüstri Holding A.Ş, Çukurova Holding A.Ş, Doğan Holding A.Ş, Doğuş Holding A.Ş, Eczacıbaşı Holding A.Ş, Koç Holding A.Ş ve Sabancı Holding A.Ş’nin maddi katkılarıyla gerçekleştirildi.

Yorum Yap!




Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.