Partisiz Demokrasi

T. Serdar Kalyoncu
Ankara

Giriş

Ülkemizde uzun yıllardır, siyasi kirlenme, yönetimdeki verimsizlik, vatandaşından kopuk ben yaptım oldu anlayışının hakim olduğu bir yönetim şekli gibi önemli olgular yaşanmaktadır. Bu olumsuz olgular özellikle son yıllarda daha da sık yaşanır bir hal almış hatta yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olmuşlardır. İşte bugün ülkemizin içinde bulunduğu bu kritik durum karşısında ülkesini seven ve düşünme yeteneği olan her insanın yapması gerekeni ben de yapmaya karar verdim. Bu güne kadarki yaptığım gözlemlerim ışığında gelişen dünya yapısına uygun, ancak cumhuriyetimizin temel ilkelerine aykırı olmayan ama tamamen yeni bir yönetim anlayışının temel kurallarını elimden geldiğince, aklımın yettiğince tespit etmeye çalıştım.

Beni bu çalışmayı yapmaya iten temel neden, ülkemizde özellikle son yıllarda hızla tırmanan siyasi kirlilik ve artık çatışma noktasına gelen kuraldışı siyasi rekabetin ekonomimizden, sosyal yaşamımıza; dış politikamızdan, ulusal güvenliğimize kadar birçok alanda yarattığı olumsuz koşullardır.

21. Yüzyılın kapısının ardına kadar açıldığı, hatta bir adımımızı içeri attığımız, ülkeler arasındaki fiziksel sınırların gerçekte sadece haritalar üzerinde kaldığı, bilginin her isteyen tarafından erişilen ancak çok stratejik bir kavram olduğu günümüzde ekonomik değerler ön plana çıkmıştır. Bu gün artık çok gelişmiş silahların yerini bilgi ve ekonomik güç almıştır. Yeni yüzyılda; güncel, gerekli, yeterli ve doğru bilgiye sahip olanların gücü en gelişmiş silah sistemlerine sahip olanlara dahi hükmedecektir.

Neden partisiz demokrasi:

Çünkü:

*Bugün ülkemizde var olan partilerin tamamında genel başkan kayıtsız şartsız patrondur. Diğer bir deyişle demokrasinin ve vatandaşların değil genel başkanın partileri vardır.

Çünkü:

*Bugün var olan partiler büyük birer holding görünümündedirler.

Çünkü:

*Partiler kendilerine verilen devlet yardımını alabilmek için programlarını ve ideolojilerini göz ardı etmektedirler.

Çünkü:

*Parti kurmak bakkal dükkanı açmaktan daha kolaydır. Bu yüzdende parti kurmak ülkeye hizmet etmekle artık özdeşleşmemektedir.

Çünkü:

*Partilerin demokrasimize özellikle son on yıllarda faydasından çok zararı olmuştur. Partiler, partilerin milletvekilleri seçmenlerinden kopmuştur.

Çünkü:

*Milletvekili transferlerini önleyecek tek yöntemtir.

Bu gerekçeleri artırmak mümkündür. Ancak kanımca neden partisiz demokrasi sorusuna tek cümleyle cevap vermek gerekirse:

*İdeolojileri, prensipleri, saygınlıkları, güvenilirlikleri olmayan partilere devletimizi teslim etmek, kendi kendimizi yok oluşa sürüklemektir.”

        Partisiz demokrasi nedir?

        Partisiz demokrasi, devletin yönetiminde partilerin olmadığı, ancak diğer demokratik kurum ve kuruluşların yer aldığı cumhuriyet rejiminin savunucusu, milletin gerçek anlamda yönetime katıldığı yeni bir demokrasi anlayışıdır.

        Partisiz demokrasinin temelinde bireysel olarak yönetime katılım vardır.

        Partisiz demokrasinin en temel özelliği, ülkemiz tüm ihtiyaçlarının kısa, orta ve uzun vadeli olarak üç ana bölümde eksiksiz olarak tanımlanmasıdır. Bu tanımlama yapılırken ülkemizin tüm ihtiyaçları göz önüne alınacak ve bu çalışmalar sonucu ülkemizin ihtiyacı olan insan kaynakları ve nitelikleri ile birlikte dünyada var olan ülkelerle aramızdaki ilişkilerden tutun, teknolojimizin gelişimine kadar en ufak detaylar şekillendirilecektir. Partisiz demokraside kişilere uygun işler yaratmak yerine ülkemizin tanımlanmış ihtiyaçlarına uygun nitelikteki insanlar yetiştirilecektir. Yani sistemin temelini toplam kalite yönetimi oluşturmaktadır.

Partisiz demokrasi anlayışıyla seçimler nasıl yapılacaktır:

Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlığın görevleri ve yetkileri yeniden tanımlanacak ve bu görevlere gelebilecek olan kişilerin nitelikleri tanımlanacaktır.

Ülkemizin beş yıllık süre için ihtiyacı olan bakanlıklar ve bu bakanlıkların başına geçecek olan bakanların nitelikleri tanımlanacaktır.

Millet meclisi ve senato’nun ihtiyaç duyacağı üye sayısı ve bu üyelerin asgari nitelikleri tanımlanacaktır.

Yapılacak olan genel seçimlerde cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlıklar, millet meclisi üyelikleri ve senato üyelikleri için aday olanların arasından seçim yapılacak.

Bu yöntemle genel seçimler bittiği anda ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanlar kurulu, millet meclisi üyeleri ve senato üyeleri belirlenmiş olacak. Dolayısıyle ülke bir yönetim kaosuna sürüklenmeyecek.

Bu sistemde yapılan seçimlerde her görevin tanımlanacak sisteme göre bir veya iki kişide yedeği olarak seçilecektir. İlk yedek seçilenler asıl seçilen kişinin yardımcısı olarak görev yapacak. Yani cumhurbaşkanlığına aday olanlar arasından seçimlerde en çok oy alan kişi cumhurbaşkanı ikinci oy alan kişi de cumhurbaşkanının herhangi bir sebeple görevi bırakması halinde onun yerine geçecek olan cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktır. Bu yöntemle ülkemizdeki üst yönetici sayısı her zaman sabit olarak kalabilecektir.

Eğer bir işin ne şekilde ve hangi nitelikteki kişiler tarafından yapılacağı kusursuz şekilde tanımlanmışsa, o işte hata veya suistimal olması olasılığı yok denecek kadar azdır.

        Peki ülkenin ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçlar için gerekli olanları kimler tanımlayacak, referansları neler olacak?

Bugün ülkemizin yetiştirdiği çok değerli, ülkesini ve milletini seven, atatürkçülüğü yaşam ilkesi edinmiş bilim adamları, bürokratlar, teknokratlar, askerler, sanatçılar, siyaset bilimciler var. Ülkemizde uluslararası güvenilirlikleri olan kalite dernekleri, proje yönetim dernekleri ve çeşitli çalışma grupları var. İşte bütün bu kişi ve gruplar istenen çalışmayı koordine edip gerçekleştirebilirler.

Geçmiş ulusal tarihimizle birlikte uluslararası tarih ve diğer ülkelerin içinde bulundukları durum ve hedefleri bu çalışmalar için ana referanslarımız olmalı.

Her şey tamam sistem devreye nasıl girecek?

İşte bu konudaki en can alıcı soru.

Mevcut siyasilerin böyle sistemi getirerek var oluş nedenlerini ortadan kaldırmaları beklenemez. Peki sistem nasıl devreye girecek? Cumhuriyetimizin temel ilkelerine zarar vermeyen, atatürkçü düşüncenin egemen olacağı bu sistemin nasıl devreye alınacağı konusunu, partisiz demokrasi konusunda fikirlerini ortaya koyanlar çoğaldıkça belirleyeceğimize inanıyorum. Ama kanımca bunun yolu, süresi önceden belirlenmiş yapılan yeni demokrasi tanımlamasının ruhuna uygun bir geçiş dönemi ile bu iş yapılabilir.

T.S. Kalyoncu

egemenlik-ulusundur.org/meydan tskalyon2.htm